KTUDAKS Mont Blanc’ta

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 

Bu faaliyetin gerçekleşeceğini hiç ummazdım aslında. KTÜDAKS mezunlarının hala bu kadar aktif olması ve bizleri unutmaması beni alpinizmin başladığı yere götürüyordu. Faaliyeti her sene bizi Aladağlarda yalnız bırakmayan Bülent KOÇER’ den duymuştum. Bu nedenle bu raporda ona ve ekibe teşekkür etmek zorunda hissediyorum. Kulübümüzün önemli mezunlarından Emre YAŞAR, Arkın BALABAN ve Gülay BAYRAMOĞLU tırmanış ekibini oluşturuyordu. Benimle beraber 4 kişilik bir ekip ile mont-blanc klasik rotadan zirve deneyecektik.

Faaliyet benim için 9 Eylül Cuma gecesi 23:00 da Ankara Otogardan başladı. Sabah Sabiha Gökçen Havalimanında ekip ile buluştum ve beni çok sıcak karşıladılar. Sırt çantamı bavul olarak verebilmem için havalimanında çantayı sardırdım. Aksi halde kazma ve baton diğer çantalara zarar verebilirdi.15 dk rötarlı Cenevre uçağı saat 12:05 te havalandı. Üç buçuk saatlik alp dağları manzaralı güzel bir uçuş sonunda 15:30’da cenevre’ye iniş yaptık.

10.09.2016

Cenevre 29 derecelik güneşli havası ve düzenli şehir dokusuyla bizi karşıladı. Chamonix, Fransa sınırında yer almakta ancak bölge İsviçre ve İtalya tarafından da çevreleniyor. Cenevre, Chamonix bölgesine en yakın havalimanı konumunda olduğundan dağcıların ortak güzergahı olarak bu havalimanının kullanıldığını söyleyebiliriz Tercihen Lyon ve Milano daki havalimanları da kullanılabilir. Havalimanından Chamonix’e giden OIBUS shuttle otobüslerden bilet aldık.(21€) Bir buçuk saat sonunda C

hamonix’e vardık. Burası emlak acentalarının bulunduğu dağ evi kiralama merkezleri ile doluydu. Bölgede bulunan apartmanlardan bir tanesini önceden rezerve etmiştik.(Les Jardins du Mont-Blanc 354 me Joseph Vallet) 4-5 kişilik bu şirin apartlar dağcılar için mükemmel bir adres.Eve giriş yaptıktan sonra akşam matriks hazırladık ve alışverişler yaptık.

11.09.2016

Sabah 07:00 da kalktık. Buradaki malzemelerle menemen yaptım. Hiç fena olmadı.08:00 da otelden çıktık ve teleferik duraklarından birisi olan Aiquılle du midi durağına gittik. Chamonix’in merkezinden tüm heybetiyle yükselen Aiguille Du Midi zirvesi belki de Alpler’in en güzel görüntü veren dağı. Ucu iğneli bir piramidi andıran bu ihtişamlı dağın zirvesine ulaşmak bir hayli kolay. Ancak bu kolaylığın dağcılıkla pek ilgisi yok. Aiguille Du Midi’ye çıkmak için kas gücü veya özel teknik malzemelere sahip olmak gerekmiyor. Chamonix’in merkezinden kalkan teleferik, yolcularını sadece bir istasyon değiştirerek yaklaşık 20 dakikada 3.840 metredeki zirveye ulaştırıyor. Yukarı çıkışta, nefis buzul oluşumları ve Chamonix Vadisi tüm görkemiyle gözler önüne seriliyor Buradan 5 gün boyunca bölgedeki her teleferik seferini kullanabilme imkanı olan multipass biletinden aldık. ( 116 € ödemek biraz acı oldu açıkçası. Bu arada 24 saat önceden online rezervasyon yaptıran misafirler aynı bileti 113€ ya satın alabiliyolardı)

09:00 da teleferik hareket etti.1036 m den önce ara istasyon olan Plan de Aiquılle istasyonuna (2317m) geldik. Buradan teleferik değiştirip 3842m yükseklikteki Aiquılle du Midi bölgesine ulaştık. Kayanın tepesine konuçlandırılmış bu tesiste birçok imkan var.(9:50)

Panoramik Monc Blac Teleferik seferi ( Multipass’a dahil değil)
Discover summıt müzesi ile bilge dağcılık tarihi ve rotaları mükemmel bir şekilde anlatılmış.
Müzede bölgede kullanılan ilk dağcılık malzemelerini görmek mümkün. Ayrıca ‘’aid climbing’’ dediğimiz yani emniyet alarak tırmanma olarak bilinen ( genelde emniyet malzemeleri kullanımı içeren ; takoz , stopper , sikke ) tırmanış biçiminin ilk bu dağda gerçekleştiğini ve buna gerçekleştirenin Gaston Rebuffat ve partneri Maurice Baquet olduğunu öğrenmek mümkün ( 13 nisan 1956 – )
Solo alpinist tırmanıcılarının bu bölgede Droites kuzey duvarını ( 1200 metre buz olan ) en hızlı tırmanma rekorlarını görmekte mümkün .Bu küçük ama mükemmel gezinin ardından teras bölgelerine çıkarak buradan rahatça görülen zirveleri ve rotaları inceledik.
Mont-Blac 4810m olan planımız için yüzlerce rota olduğunu ancak arasından en çok 3 tanesinin kullanıldığını öğrendik . The normal Route ( bu the gouter  un ) klasik rota
Tete rose ve Gouter den geçen genelde dağcıların gouter dağ evinde konaklayarak yaptığı ve bizim de rotamız olan rota.

Bulunduğumuz Aiquille du Mudi teleferik bölgesinden başlayarak Tacul zirvesinin sağ tarafındaki yamaçdan çıkan ve cosmiques hut dağ evinin bulunduğu rota.Bazı dağcılar bu rotayı kullanarak ‘’ Mont Blanc du Tacul ‘’ 4248m zirveyide yapıyolar .
The Grands Mulets rotası Grands Mulets dağ evi bulunmaktadır.Bu rota keşfi ve bölgedeki imkanlar insanı heycanlandırmaya yetiyor.
Saat 11.00 da Otygen odasına girdik. Bu oda bize dağ hakkında coğrafi bilgiler verdi. Aiquille du Midi oksijen oranı % 45 Mont Blac zirvesinin oksijen oranı % 60 olduğunu ve bu oranın everestte % 30 a kadar düştüğünü öğrendik. Yine bu odada misafirler ücretsiz bir şekilde kalp atışlarını ve vücuttaki oksijen oranlarını ölçtürebilmekteydi.

Vücut oksijen oran endeksine göre ;
+%85 çok iyi
%85 – 75 iyi
-%75 kötü\ düşük
Ölçüm sonucunda %77 oranında oksijen seviyem olduğunu gördük J

Saat 12:00 da 3842 m de terasta manzaraya karşı getirdiğimiz sandviçleri yedik .
Bu bölgede tüm günü geçirip aklimatize olmayı hedefledik ve 12.30 – 13.15 arası 45 dk antreman yaptık. Sürekli merdiven çıktık ve kardiyo yaptık. Sonrasında açma germe ile 1 saat dinlendik.
Bu arada burada 2013 yılında yapılmış olan ‘’step into the world ‘’ adlı bir etkinlik vardı.3842m lik bir uçurumun üstünde bir cam odada uçurumun üzerinde durarak boşluk hissi yaşatılmak istenmiş ancak ekstra ücret olduğu için ve çok fazla kuyruk olduğu için bu etkinliği yapamadık.

14:00 da ana istasyona dönmek için teleferiğe bindik.
14:20 bölgede ultra trail koşuları için oluşturulmuş patikalar bulunuyordu. Yapı olarak kaçkar eteklerini andıran bu bölgede 2 saat yürüyüş yaptık.
15:00 da bölgede bulunan bir göle ayaklarımızı sokarak mola verdik.
2317 m Plan du aiquılle
16.00 da Chamanixe hareket
16.30 -18.00 Chamonıx de zirve için alışveriş yaptık otele dündük.
19:00 yemek yedik. Çantaları hazırladık. Yarın erkenden çıkıp 2 gün dönmeyeceğiz. İhtiyacımız olan herşeyi almalıyız.
22.30 yat saati

12.09.2016

06:00 kahvaltı
07:00 de kaldığımız aparttan ayrıldık. Chamarut centre durağına vardığımızda 07.15 ti. 01 nolu chamonıx bus burada kalan misafirler için ücretsizdi. Ancak 07.10 olan ilk otobüsü kaçırdık .07.38 de otobüse bindik. Bellieve kasabasına gideceğiz ve orada teleferik ile tramvay du Mont Blac durağına çıkacağız.
08:00 da Bellieve teleferik istasyonuna geldik.(Multipass)
08.30 da teleferik bizi yukarıya Tramvay du mont Blanc Gare de Bellieve 1794 m çıkarmış oldu.
Öğrendiğime göre bu tramvay ‘’le fayet’’ şehrinden kalkıyor.İlk tren 9:10 da bu istasyona varıyor. Tramvay bizi son istasyon olan NID D’AIGIE (2380m) kadar çıkarttı. Bu istasyon aynı zamanda yürümeye başlayacağımız yer anlamına geliyor. Tramvaydan zirveye gitmek için farklı ülkelerden gelmiş birçik dağcı bulunuyordu.
09.50 yürüyüşe başladık. Hava sıcaklığı 20 derece gibiydi. Oksijen seviyesi gayet iyiydi. Bölge ve coğrafya yukarı kavrun yaylasını andırıyordu. Treking şeklinde geçen tırmanışta patika yolunu takip etmek yetiyordu. Bu yola anlam etrafta kolayca görülen buzul yapılardı.
11:50 Tete Rose dağ evinin bulunduğu bölgeye geldik( 3187m) 25 dk lilk bir mola verip sandviçlerimizi yedik .
12:15 Tete Rose den ayrılırken kask taktık çünkü artık eğimin çok dik olduğu carsaklı kaya yapısına giriyorduk. Her dönem birçok dağcının üzerine taş veya kaya düşerek hayatını kaybettiği bu bölgeyi gelmeden önce okuduğum faaliyet raporlarından biliyordum. ‘’Run Step ‘’ denilen bir yan geçişinde içinde bulunduğu bölgede dikkatli olunmalı. Sürekli taş düşen bu bölge 35m koşarak geçiliyor. (13:15)

15:15 Kaya yapısının bittiği ve buzulun başladığı yere denk geldik. Burada dağcılar kramponlarını giyebilsinler diye bir baraka yapılmış. Kramponları giydikten sonra buzulda kazma ile tırmanışa geçtik.

16:00 Gouter, 3.817 metre yükseklikte Mont Blanc zirvesinden önceki son kamp alanı. İçinde yatakhane, yemek odaları ve hazır yiyecek bulunabilen bir dağ evi. Genelde Gouter’de yer bulmak çok zor. Bunun için internetten rezervasyon yaptırmak şart. Havanın kötü olmasından, dolayısıyla kişi azlığından kendime zar zor bir yer bulabiliyorum. Gouter dağ evinde bir gün kalmanın bedeli 72 euro; buna yatak ve üç öğün yemek dahil. Yemeklerin lezzetini de işin içine katarsak bu yükseklikte bu fiyat hiç fena değil.

Dağ evine ulaşmamla birlikte Mont Blanc tamamen bulutlarla kaplanıyor ve hafif bir kar yağışı başlıyordu. Ancak buradaki ortam her dağcının bayılacağı cinsten. Çeşitli ülke ve kıtalardan onlarca dağcı bir arada sohbet edip birbirine dağ maceralarını anlatıyor.
buraya geldikten sonra mimariden sonra ilk dikkatimi çeken Goutenin kuralları oldu.
Bot , krampon , kask , baton , kazma girişteki halde dolaplara ve askılara bırakılmak zorunda. Dağ evi tüm misafirlere terlik veriyor.
Cantalarla kafeterya girmek yasak. Kafeterya bölümü 07:00 – 21:30 ve 03:00 – 04:00 saatleri arasında açık ve burada küçük bir oda ocak yakmak isteyen dağcılara tahsis edilmiş. Dileyen misafirler 55 € konaklama ücretine ek olarak 15 € ya kahvaltı 25 € ya akşam yemeği alabiliyorlar.
İçme suyu Chamonix deki gibi muslukta bulunmuyor. 1.5 L su 6 € ya satın alınabiliyor.
18:00 da küçük odada ocak yaktık ve makarna pişirdik.
19:00 da odalara çıkıp yattık. Daha önce gelmediğimiz bir yer olduğu için ve gece kar yağıp izleri kapattığı için 01:00 da çıkmak yerine ekiple beraber çıkmaya karar verdik. 03:00 da kalkmak üzere yattık.

Yürüyüş başlıyor…

13.09.2016

04:00 da kemerleri kramponları kuşandık. İp birliğine girdik. Arkın abi en önde ben ikinci sırada benden sonra Gülay abla ve en sonda artçı emre abi şeklinde ip birliğinde yürümeye başladık.
1,5 saat sert kar üzerinde kafa lambaları ile ekibi takip ettik. 1,5 saat sonunda Dome du Goüter tepesine ulaştık. ( 4304m)
06:00 da Refupe Vallet bivak kulübesinde mola verdik.(4302m) Burası vüyan kesmesi için çok iyi tasarlanmış kulübeye merdivenlerle çıkıp sonra aşağıya iniyorsun.Aynı kar mağarası yaptığımız gibi.
06.20 yürüyüşe devam ettik. Yürüyüs boyunca sert kar veya buzlara maruz kalıyorduk. Eğim oldukça yüksek olduğundan önümüzdeki ekipte  S çizerek tırmanıyordu. Gece olması ve herkesin kafa lambasının açık olması yıldızların yanında güzel bir görüntü oluşturuyordu.
Gün ağarmaya başlıyordu ve heryer güzel hava  nedeniyle kolaylıkla görülebiliyordu. Günün ilk ışığında mont-blanc sırtını tırmanmaya başladık. Yalnızca bir insanın geçebileceği bir kılçıktan yükseliyoruz. Sağ ve sol tarafımız metrelerce aşağıya uzanan yamaçlardan oluşuyor. Bu geçiti kazma krampon eşliğinde sert kar üzerinde geçiyorduk.Bu etapta yürümek insana alpinizimi doruklarına kadar yaşatıyordu.

08:00 iki farklı kılçığın birbirini bağlandığı bölgede 30-40 m lik büyük bir çatlak vardı. Bu ve diğer çatlakların geçilebilmesi için sabit hat kuruldu. Sabit hattan tutunarak ve kazma ile yarıktan karşıya atladık. Ve son kılçığı tırmanmaya geçtik.

09:00 Gouter çıkışından yaklaşık 6 saat sonra Zirveye vardık. 4810m hava güneşli ve açık olmasına rağmen çok şiddetli bir rüzgar vardı. Hava açık olduğundan bulunduğumuz noktadan Alplerin diğer zirveleri görülebiliyordu.  İrtifa etkisini gösteriyordu ve yorgunluk belirtileri başlamıştı. Geri dönmek gözümüzde büyüyordu. O kadar çok eğim tırmandık kı dönerken dizlerimizin ağrıyacağı kesindi. Uzun ve dar kılçıkları temkinli bir şekilde dönmeye başladık. Gouter dağ evine dönüşümüz beklenenden çok daha uzun sürdü. Molalar vererek dinlenme ihtiyacımızı karşılamak zorundaydık. Yaklaşık 3,5 saat sonunda gouter dağ evine vardık ve dinlenmye başladık ( 12:40)

Gouter dağ evinde 2.gün için rezervasyonumuz yoktu ve tüm dağ evi doluydu. Bu nedenle burada kalamazdık. Ayrıca yer olsa bile rezervasyonu olmayan dağcılar 55€ yerine 84€ ödemek zorundalardı. Akşam olmadan buradan çıkmalı ve inişe devam etmeliydik. Ancak saat 15:00 olduğu için, 17:00 daki son tramvaya yetişmemiz ve şehre dönmemiz de çok zor görünüyordu. Nid Aiggle istasyonu 8 saat uzağımızdaydı ancak son tramvay 2 saat sonraydı. Yapılacak en doğru şeyin Tete Rouse dağ evinde kalmak olduğuna karar verdik. 15:30 da gouterden ayrılıp inişe geçtik  ve 1,5 saat sonra Tete Rouse dağ evine vardık. (17:00) Akşam yemeğini burada yerken çek cumhuriyetinden dağcılarla iyi vakit geçirdik. Dinlenmemiz gerektiği ve yarınki ilk tramvaya yetişememiz için erken kalkmamız gerektiği için 21:30 da yattık.

08:15 te dağ evinden çıkış yaptık ve yürüyüşe devam ettik. 1 saat 20 dk patikayı takip ettik ve 09:15 teki ilk tramvaya yetiştik. Bu tramvayın ilk durağına kadar inmeden çevreyi keşfettik ve Le payet şehrine geçtik. Açıkçası yapacak fazla bir şey olmayan bu şehirden otobüsle Chomonixe otelimize döndük.

Faaliyetin bitmesine henüz vardı. Uçağımız 3 gün sonra kalkacaktı. Bizde elimizde bulunan multipass kartını değerlendirmeye ve her yeri gezip görmeye karar verdik. 3 gün boyunca bölgeyi keşfettik.

Zirve kutlaması için yemeğe gidecektik. Bu yemek esnasında ve diğer birlikte oturduğumuz akşamlarda da KTÜDAKS’ın önemini hissedebiliyordum. Mezunlarla bir araya geldiğimiz zaman aynı şeyleri yaşamış olmak birbirimizin dilini anlıyor olmak beni her zaman etkilemişti. Tecrübelerini aktarmaları zaten çok güzel ve önemli ancak beni asıl etkileyen Türkiye’nin hatta Dünya’nın farklı noktalarında istediğin zaman arayabileceğin, seni sadece Ktüdaks üyesi olduğun için anlayabilecek ve seni koruyabilecek yüzlerce yüreği güzel insanın bulunması. Bu bana büyük bir güven veriyor. Teşekkürler…

Berkay HAN

 

 

Bir cevap yazın