Emler-Karasay Zirve Tırmanışı

03 Temmuz 2017

Saat 16.15

İlknur’u Çamardı-Niğde otobüslerine bırakması için giden Enes’le, İsmail sonunda döndü(!). Hazırlandık…

Tek çadır alalım dedim, ben dışarda bivak yaparım deyip İsmail’i de benimle birlikte gaza getirdim.

Ordos Dağ evini toparlayıp Sokullupınar kamp yerine doğru yola koyulduk.

5 gündür Cimbar’da peşimizi bırakmayan lanet köpekte bizimle. Hava çok sıcak.

Saat 17.50

Sokullupınar’a varış (irtifa 1920m), kampın kurulması -kamp dediğimiz 1 tane çadır-. Yarın tırmanışa götürülecek malzemeler ayarlandı.Sikkeler, yarım ip, iniş takımı vs… Hedefte Emler-Kızılkaya-Karasay-Eznevit yapmak var, bakalım hayırlısı. Sabah 4.30 hareket saatimiz.

Akşam yemeğinde çok güzel bir salçalı mantı –Enes(!)- ve çorba.

Troll çadırda kalacaklar Ferhat, Ceylin (Ferhat’ın kız kardeşi) ve ben. Enes, İsmail, Burak çadırın önüne mat serip dışarıda yattı. Birkaç saat sonraki dialog hayal meyal yazıyorum.

Dışardan gelen bir ses(DGBS) : …HOP! Hangi köydensiniz?

Bizde bir sessizlik in midir cin midir derken… Enes kalkıp cevap verdi.

Enes: …… Trabzon (?)

DGBS:… Hangi köy?

Enes: Yomra(!)

DGBS:…(muhtemelen arkamızdaki çoban çadırını gösterererek ) burda kalabilir miyim?

Enes:…kal abi kal.

 

4 Temmuz 2017

Saat 05.40

Biraz geç olsa da uyandık. Sıcaktan çadırda yandım resmen. Terden, İğrenç şekilde kalktım.

Geçen gece ne yaşadık biz deyip sabah olayı anlamaya çalışıyoruz- o sırada da zeytin, helva biraz su… kahvaltımızı yaptık.

Saat 05.50

Sokullupınardan çıktık Karayalak vadisine doğru gidiyoruz – Enes, İsmail, Erkan ve lanet köpek. Kamp ekibi de bizi beklemede.

Saat 06.35

5 Dakika mola. Hava güzel. Kapıya doğru devam.

Saat 07.30

Kapının girişteyiz. Sol kulvar karla dolu. İsmail önden kayalıklara tırmanıp sağ taraftaki kuvar açık mı diye baktı. Kulvar açık sağ taraftan dik bir çarşak çıkıyoruz.

Saat 08.05

Kapıyı geçtik (irtifa yaklaşık 2550m). 5 dakika mola. Zemin lanet, sıkıcı bir çarşak. Hızlı yükselmek gerekiyor. BDK sonrası manevi bir işkence.

Saat 10.00

Kısa kısa molalarla Çelikbuyduran geçidi altında mola (yaklaşık irtifa 3000 m). Çantaları bıraktık. Hızlı bir Emler zirve yapıp geleceğiz(!). Köpek yolu biliyor önden hızlıca ilerliyor.

Saat 11.20 Çelikbuyduran geçidin altında biraz mola. Güzel buz gibi bir su kaynağı.

Çelikbuyduran ismini tamamıyla yansıtıyor.- bknz: çelik buyduran(donduran)-

Pınarda sadece benim su çantamın yarısını doldurduk. Zirve yapıp hemen geleceğiz. (!). Yaklaşık 3400’lerdeyiz. Hızlı bir şekilde irtifa almaya çalışıyoruz.

Saat 12.00 Zirve yolu geçitten sonra bile sıkıcı. Manzara güzel. Yedi göller karşımızda. 12.00 gibi Emler Zirvedeyiz. (3723 m). Yarım saat mola. Tek tek zirveleri inceliyoruz…

Lanet köpek zirvede uyuyor…

Saat 12.30 Zirveden iniş. Su kaynağına kadar durmadan koşarcasına devam.

Saat 12.45 Pınarda mola.

Saat 13.00 Çantaların yanına tekrar geldik. Git-gel 3 saat oldu. Yarım saat mola. Kızılkaya-Karasay geçidine doğru devam edeceğiz. Hava hala sıcak.

14.40 Kızılkaya- Karasay belindeyiz (Yaklaşık 3450 m ). Hava rüzgarlı ama güzel. Kızılkaya yapalım mı diye düşünüyoruz… Az biraz mola.

15.00 Kızılkaya’dan vazgeçtik. Git-gel bizim için şu an en az 3.30 saat sürer. Karanlığa kalmak istemiyoruz. Başka bahara. Şimdi Karasay zirveye doğru hareket.

15.20 Karasay zirve (3560 m)… Doğru zirvede miyiz acaba diye biraz düşündük çünkü geçitten sonra zirve baya kısa sürdü. Sıkıntı yok köpekle birlikte doğru zirvedeyiz

15.30 Karasay’dan Eznevit zirveye bakıyoruz. Git-gel en fazla 1.30 saat. Çarşaklar çok sıktı bizi o yüzden bizim için bir anlam ifade etmedi oraya gitmek. Kampa dönelim diyoruz.

16.00 Çelikbuyduran kamp alanındayız. DPÜDAK’dan 3 kişi kamp yerindeler. Selamlaştık. Ertesi gün Emler-Karasay yapacaklar biraz konuşup fazla durmadan aşağı inmeye devam ettik.

16.50 Karayalak vadi kapısındayız. Çarşak görmekten bıktım. İsmail batonunu sol kulvarda bırakmıştı onu almaya gitti. Bir şeyler yiyip Enes’le oturuyoruz. Taş görmekten bıktım. Hızlı hızlı inmeye devam ediyoruz.

Saat 18.00 Sokullupınar’a vardık. Önceki gün Sokullupınar kamp yerinde çobanlık yapan Berati abiyle – Japonca adı Takashi – tanışıp sevimli 6 adet insan boyutundaki kangallarıyla zaman geçirmiştik. Bu sefer koyun sürüsüne çok yakın geçtiğimizden midir köpekler atağa geçti.. İsmail’le Enes’i yanımdan koşarken gördüm. Ben biraz daha açıktan seyrediyordum olayı köpekler beni görmedi. Neyseki akşam yemeği olmadan çoban bizi kurtardı. Hep o köpek yüzünden.

Yiyecek pek birşeyimiz yok saat 20.00 olmadan hareket edip Ordos Dağevine tekrar dönelim diyoruz. Kampı topladık. Şanslıyız. Çamardı’da yaşayan Serdar abi bizi bırakmayı teklif ediyor. Aşağı araçla dönüyoruz.

 

Bir yanıt yazın