Doğu Karadeniz Dağları’nın ikinci büyük zirvesi: Verçenik(3711 m.)
Ekibimiz 20 Eylül 2018 tarihinde Verçenik Dağı zirve tırmanışını ‘Klasik Rota’dan başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir.
1.FAALİYETİN
ADI:Verçenik Dağı Tırmanışı
BÖLGESİ: Kaçkar Dağları
TARİHİ: 19-21 Eylül 2018
LİDER: Mustafa ALTUN
FAALİYET SORUMLUSU: Kübra TEZCAN
RAPORTÖR: Beyza ERDİN
FAALİYETE KATILANLARIN LİSTESİ:
Süveyda YALÇINKAYA
İrem ÜNERLİ
Beyza ERDİN
Selçuk ARAS
Hüsnanur TÜRE
Mustafa ALTUN
Ergüç DEMİRCİOĞLU
Kübra TEZCAN
2.TIRMANILAN ROTA:
RAKIM: 3711 m.
HARCANAN ZAMAN: 11 saat 45 dakika
TEHLİKELER: Taş düşme tehlikesi
3.YİYECEK DURUMU: 2+1 günlük yemek
4.HAVA DURUMU:
SICAKLIK: Gece ortalama 7 derece, gündüz ortalama 19 derece
*Zirve günü güneşli ve berrak bir hava.
5.KULLANILAN HABERLEŞME ARAÇLARI: Telsiz
6.ULAŞIM:
HAREKET YERİ ve SAATİ: Trabzon 06.45
VARIŞ YERİ ve SAATİ: Kapılı Göller 13.35
KULLANILAN ARAÇ:Minibüs
*Minibüs için Mehmet Ali Bey(0536 267 90 37) ile görüşüldü.
UZAKLIK: 195 Km
BİREY BAŞINA ULAŞIM GİDERİ: Trabzon-Rize 10 tl, Rize-Pazar 6 tl, Pazar’dan Verçenbek yaylasına tutulan minibüs kişi başı; 40 tl.
19.10.2018
Sabah 6.45’de Trabzon’dan yola çıkan Selçuk, Hüsna, Süveyda, İrem ve Beyza 07.55’de Rize Merkez’de indiler. Pazar dolmuş durağında buluşarak 8.15’de dolmuşa binip Pazar’da bizi Verçenbek yaylasına çıkaracak olan Mehmet abiyle buluşarak 09.30’da yola koyulduk. Ardeşen yol ayrımında bizi bekleyen Mustafa ve Ergüç’ü alarak 8 kişilik ekibimizle yolumuza devam ettik. Pazardan itibaren yaklaşık iki buçuk saat süren keyifli bir yolculuğun ardında Verçenbek yaylasına ulaştık. Mehmet abiyle vedalaşarak 12.05’de ana kampa varmak için yürüyüşe başladık. Bir buçuk saatlik bir yürüyüşün ardından 3000’deki Kapalı Göller olan ana kamp alanımıza vardık.
Hava , göl, manzara… Her şey fazlasıyla güzeldi. Yemeklerimizi yedikten sonra kamp alanından fazla uzaklaşmadan gölün çevresinde 1 saatlik bir yürüyüş yaptık. İçme sularımızı 15 dakikalık yürüyüş mesafesinde olan bir kaynaktan temin ettik. Akşam yakamozu izlerken kahvelerimizi yudumladık. Mustafa zirve için yola çıkış saatini 5.30 olarak belirledi. 20.00 gibi çadırlarımıza çekildik. Hüsna çadıra geldiğinde iyi görünmüyordu. Başının çok şiddetli ağrıdığını ve midesinin bulandığını söyledi Mustafa içmesi için bir tane Diazomid verdi. Bulantısı arttığı için Hünsa’yı alıp dışarı çıkarttım. Bulantısı ve ağrısı geçmeyince çadır ekibimizle rakım düşmek için aşağıya doğru yürümeye başladık. 20 dakikalık bir yürüyüşün ardından mola verdik. Bu esnada Hüsna’nın baş ağrısı ve bulantısı geçmeye başlamıştı. 20.55 gibi çadırlara geri döndük ve Hüsna daha iyiydi. Bol bol su içip bir şeyler atıştırdıktan sonra 21.30 gibi uyuduk.
20.10.2018
4.30 uyanıp kahvaltımızı yaptık. Hüsna uyandığında kendini gayet iyi hissediyordu ve zirveye gelebileceğini söyledi. Son hazırlıklarımızı da yaparak 5.30’da yola çıkıp klasik rota yönünde ilerledik.
Rota boyunca taş düşme riski oldukça fazlaydı. Bu yüzden elimizden geldiğince dikkatli bir şekilde ilerliyorduk.Tırmanışa Verçenik’e yakın kalarak devam ettik. Yol boyunca aralarda babalar vardı fakat dikkatli olmak gerekiyordu çünkü gözden kaçabiliyorlardı. Kulvara gidene kadar neredeyse zorlu bir patikadan yürüyüp, büyük kayalardan oluşan çarşakta ilerliyorduk. Bu da ekibi yavaşlatıyordu.
Ana kütlenin etrafından dolaşıp güneybatı tarafına geçiyoruz dik bir çarşak kulvarından ilerleyerek kulvarın girişine varıyoruz. Kulvarın girişine geldiğimizi karşımızda ayrık duran çürük yelkene benzeyen kaya yapısından anlıyoruz. Tam anlamıyla kulvara girmek için kapıyı geçtikten sonra sağa dönüyoruz ve kulvar karşımızda kalıyor. Yukarı çıktıkça daralan bir yapısı olduğunu görüyoruz. Kulvar girişinden itibaren taş düşürmemeye ve aramızdaki mesafeyi açmamaya çok dikkat ediyoruz. V çentiğe vardığımızda yan geçişi yapabilmek için sete çıkıyoruz. Islak olduğundan biraz zorlansak da teker teker emniyetli bir şekilde sete ulaşıyoruz.
8.10’da biz kemerlerimizi giyerken Mustafa’yla Selçuk yan geçiş için istasyonu hazır hale getirdiler. Yan geçişte tek adımla diğer tarafa geçebiliyorduk fakat elimizle hamle yapmak için güvenilecek yer yoktu. Ayaklarımızı kısmen sağlam yerlere basarak boşluk hissini biraz hafifletmiş olduk. Herkes geçişi tamamladıktan sonra Selçuk da istasyonu toparlayarak yanımıza geldi. 9.40’ta hepimiz bacanın alt kısmındaydık. 9.45’de Mustafa baca tırmanışına başladı. Aralara stoper yerleştirip ilk ip boyunu tamamladı. Biz de tek tek pürsikle ipe girerek tırmanmaya başladık.
Biz ilk ip boyunu tırmanırken Mustafa ikinci ip boyunu çıkmaya başlamıştı. Süveyda, Hüsna ,Ergüç ve Kübra ilk ip boyunu çıktıktan sonra Mustafa, aşağıda kalan ekibin zaman sıkıntısından dolayı beklemesi gerektiğini belirtti. Devam eden 5 kişilik ekiple ikinci ip boyunu da tırmandık. Artık çok az bir yolumuz kalmıştı. Yolun kalanına ip açmadan devam ettik.
11.25’ de zirveye ulaştık. Hava çok güzeldi. Fotoğraf çekilip zirve defterini yazdıktan sonra 11.45’te zirveden ayrıldık. İpsiz tırmandığımız yeri inerken fazlasıyla temkinliydik. 12.15’de herkes inişini yaptıktan sonra ipi topladık.
12.50’de de ikinci ip inişimizi tamamladık. Selçuk, Beyza ve İrem’in yanına vardık. Çıkarken yan geçiş yaptığımız kısımdan direkt iniş için istasyon kuruldu. 14.00’da üçüncü ip inişimizi de tamamladık. Son iple inişimizi de 14.40’ta tamamlayarak çarşaktan kampa doğru yürüyüşe geçtik.
15.30 da uzun bir mola vererek dinlendik. 17.14’de herkes kamp alanına varmıştı. Herkesin durumu gayet iyiydi hiçbir problem yoktu. Sadece fazlasıyla acıkmıştık hemen yemek yapmaya başladık. Karnımızı doyurduktan sonra kahvelerimizi yudumladık. Yakamoz yine harika görünüyordu. Güzel havanın ve manzaranın tadını çıkarttıktan sonra uyumak için çadırlarımıza çekildik.
21.10.2018
Şehre dönme vakti gelmişti artık. 7.15’de uyandık hep birlikte güzelce kahvaltımızı yaptık. Hava yine çok güzeldi. Çadırlarımızı toparlayıp etrafı temizledikten sonra fotoğraf çekilerek 09.15’te kamp alanından ayrıldık. 10.25’te Verçenbek yaylasına vardık. Dönüş için araç ayarlamamıştık. Otostopla dönebileceğimizi düşünmüştük ama yol boyu tek bir araç bile görmedik. 1 saatlik yürüyüşün ardından bir evin önünde araç gördük. Sahibiyle bizi bırakması için konuşmaya gittik. 300 lira karşılığında Ardeşen’e kadar bırakabileceğini söyledi. Hepimiz onayladıktan sonra çantaları arabaya yükleyip yola koyulduk…
(Beyza Erdin, Kübra Tezcan)